‘Ayhan Bora Kaplan, polis müdürlerinden kurtulmak için 5 milyonu kime verdi’
Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yakın olduğu öne sürülen; Ankara Esenboğa Havalimanı’ndaki operasyonla gözaltına alınan ve “örgüt kurma”, “kasten yaralama”, “yağma”, “kişiyi hüviyetinden yoksun kılma”, “işkence” suçlarından tutuklanan ‘Kaplanlar’ grubunun lideri Ayhan Bora Kaplan’ın emniyetteki ilişkilerine dair bir iddia daha ortaya atıldı.
T24’ten Tolga Şardan’ın yazısına göre “Kaplan’ın siyaset ve bürokrasi merkezli bağlantıları çok kişiyi rahatsız etti. Rahatsız olan kişilerin, yaratmaya çalıştıkları suni ortamla, gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek amacıyla farklı boyutlara çekmeye çabaladıkları net biçimde görülüyor…”
15 Temmuz sonrası Ankara Emniyeti’nin uyuşturucu ticaretine yönelik mahkeme kararıyla gerçekleştirdiği telefon dinlemelerine takılan Kaplan’ın “baskı yapan polislerden kurtulmak için cebine 5 milyon koyduğu” ifadelerine dikkat çeken Şardan’ın yazısından “Narkotik Şube’deki müdürler neden görevden alındı?” başlıklı ilgili bölümler özetle şöyle:
NARKOTİK ŞUBE’DEKİ MÜDÜRLER NEDEN GÖREVDEN ALINDI?
“FETÖ’nün başarısız darbe girişiminin yaşandığı gecede TRT Genel Müdürlüğü’nün bahçesine bizzat Süleyman Soylu tarafından davet edilmesinin ardından arkasına rüzgârı alan Kaplan, kafayı kendisine yönelik soruşturma yapan polislere taktı…
… (“cebine 5 milyon koyduğuna” dair) Görüşmenin tespit edilmesi üzerine ortaya çıkan bilgi “üst düzeydeki ilgililere” ulaştırıldı.
Kaplan’a yönelik çalışmalar devam ederken Mahmut Karaaslan, Ankara Emniyet Müdürlüğü görevinden dilekçe verip ayrıldı.
Peşinden geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın görevden aldığı ve Soylu’nun en yakınındaki isimlerden Servet Yılmaz, Ankara Emniyet Müdürü oldu.
Yılmaz’ın göreve başlamasından kısa süre sonra Ankara Emniyeti bünyesinde kadro değişimi gerçekleşti.
Atamalarda Ayhan Bora Kaplan’a yönelik uyuşturucu ticaretini engellemek çerçevesinde polisiye önlemler yürüten Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi’nin yöneticileri görevden alındı!
Bu aşamada; Kaplan’ın telefonda söylediği sözlerden sonra kadro değişimine dikkat çekeyim. Şimdiye kadar herhangi bir adli veya idari soruşturma açılmadığı için olayın perde arkası aydınlatılamadı. Peşinen söyleyeyim, kimseyi suçlama hakkına sahip değilim. Ama iki olayın peş peşe yaşanması doğal olarak soru işaretlerini de beraberinde getiriyor.
Ancak, savcılık belki söz konusu iddiayı araştırıp, süreci yaşayanların bilgisine başvurursa, sis bulutunu kaldırabilir.”
BESİM TİBUK VE AİLESİNİ ÖLÜMLE TEHDİT ETTİ
Tolga Şardan’ın yazısında, Kaplan’ın 2019’da iş insanı Besim Tibuk ve ailesini ölümle tehdit ettiği iddiası da yer aldı: “Kaplan, sürecin yaşandığı dönemlerde sık sık kumar oynamak amacıyla Kıbrıs’a giderek Tibuk’a ait otelde konakladı. Aynı zamanda otelin kumarhanesini de kullandı. Bu gidişlerin son döneminde otel yönetimi Kaplan’a, ‘kendisinin kara listeye alındığını’ bildirdi.
Kaplan’a otelde konaklama olanağı olduğu, ancak kumarhaneyi kullanamayacağı bilgisi verildi. Kaplan bu duruma çıldırdı.
Bunun üzerine Kaplan, Tibuk’un gıyabında ölüm tehditlerinde bulundu. Tibuk, ailesine yönelik tehdit sonrasında özel koruma tuttu. Süreç böyle devam ederken, otel yönetimi geri adım attı. Kaplan, kara listeden çıkarıldı.
Tibuk ve ailesi rahat nefes aldı.” (HABER MERKEZİ)