Her şey şık giyimli, güneş gözlüğü takan bir adamın uçakta kabin görevlisini yanına çağırmasıyla başladı. Adamın kendisine uzattığı kağıda yazılı notu alan görevli burada yazanların şaka olmasını umdu ama olmadı. Kısa bir süre sonra tam 200 bin dolarla uçaktan atladı, olayın akıbeti ise çözülemiyor.
Takvimler 24 Kasım 1971’i gösterdiğinde ABD merkezli havayolu şirketi Northwest Orient Airlines’ın 305 sefer sayılı uçuşunu yapacak olan Boeing 727, Portland-Seattle seferi için sorunsuz şekilde havalandı. 37 yolcunun bulunduğu uçuşun herhangi bir sorunla karşılaşmadığı senaryoda kısa süre içinde sona ermesi planlanıyordu. Boeing 727, kaptan pilot William A. Scott, yardımcı pilot William J. Rataczak ve uçuş mühendisi Harold E. Anderson idaresindeydi. Kabinde uçuş görevlileri Alice Hancock, Florence Schaffner ve Tina Mucklow vardı ve kimse ilerleyen dakikalarda havacılık tarihinin en merak edilen olaylarından birine şahitlik edeceğini bilmiyordu. Her şey şık giyimli, güneş gözlüğü takan bir adamın kabin görevlisi Florence Schaffner’ı yanına çağırmasıyla başladı.
‘UÇAĞI KAÇIRDIM VE 200 BİN DOLAR İSTİYORUM’
Gizemli yolcunun yanına giden Florence, adamın kendisine bir not uzatmasını ilk etapta anlamlandıramadı. Gizemli yolcunun uzattığı notta bir telefon numarası olduğunu ve yolcunun kendisiyle konuşmak istediğini düşündüğü için notu açmadı. Kendisine notu uzatan adamın uyarısından sonra notu açıp bakan Florence, ilk başta kendisine kötü bir şaka yapıldığını düşündü.
Gizemli yolcunun uzattığı notta, “Hanımefendi, evrak çantamda bir bomba var ve yanıma oturmanızı istiyorum. Uçağı kaçırdım ve 20 dolarlık banknotlar halinde 200 bin dolar (günümüzde yaklaşık 1 buçuk milyon dolar – yaklaşık 42 milyar lira) istiyorum” yazıyordu. Notu kendisiyle birlikte görev yapan Tina’ya gösteren Florence, adama dönerek bunun komik olmadığını söyledi. Adamın cevabı ise bir diğer kabin görevlisi olan Tina’yı yanına oturtup sadece çantayı göstermek oldu. Çantanın içinde kablolar ve pillerle kaplı bombayı andıran bir mekanizma vardı.
Satın aldığı yolcu biletinde adını Dan Cooper olarak belirten hava korsanı, taleplerini mürettebatın en yeni üyesi olan Tina’ya yazdırdı ve durumun pilotlara da anlatılmasını istedi. Tina, Cooper’ın taleplerini uçuş ekibinin kendi arasında iletişini sağlayan intercom ile pilotlara iletti. Uçakta bir hava korsanı olduğunu öğrenen pilotlar, hızlıca resmi yetkililer ve şirket sahipleriyle temasa geçti. Havayolu yöneticileri mürettebattan Cooper’ın isteklerinin kabul edilmesini istedi. Adamın bombayı patlatmasından endişe ediyorlardı. Bu sırada kabin görevlileri, yolcuları olup bitenlerin dışında tutmaya çalışarak uçak içinde bir kaos yaşanmasına engel olmaya çalışıyordu. Cooper’ın fidye olarak istenen para ve 4 paraşüt hazırlanırken Boeing 727 havada tur atmaya başladı.
Dan Cooper adına kesilen yolcu bileti
PARAYI ALDI VE KAYIPLARA KARIŞTI
Cooper’ın isteklerinin hazır hale gelmesinden sonra Boeing 727 Seattle’a iniş yaptı. Kabin görevlilerinden birisi olan Tina, Cooper’ın isteğiyle parayı ve paraşütleri almak için uçağın dışında bekleyen görevlilerin yanına gitti. Her şey Cooper’ın istediği gibi ilerliyordu. Hava korsanı, parayı ve 4 paraşütü aldıktan sonra iki pilot, uçuş mühendisi ile Tina dışındaki kabin görevlileri dışında herkesi serbest bıraktı ve pilotlara kalkış için hazırlanmalarını söyledi.
Uçakta kalan mürettebat, Cooper’ın bir sonraki isteğinin ne olacağını merak ederken kabin görevlisi Tina, Cooper’a nereye gideceklerini sordu. Hava korsanının kabin görevlisine verdiği cevap ‘Hoş bir yer’ oldu. Cooper, pilotlardan Mexico City’e doğru uçmalarını istedi. Ancak uçuş sırasında pilotların uymasını istediği bazı şartlar vardı. Pilotlara hangi irtifada ne kadar hızda gitmelerini söyleyen Cooper, uçağın arka kanatlarının arkasında bulunan kapının da açık bırakılmasını istemiş olsa da pilotlar uçuş emniyetine aykırı olacağı sebebiyle bu duruma itiraz etti. Cooper, kapıyı uçuş sırasında Tina’nın yardımıyla açacaktı.
DOSYA SONUCA ULAŞAMADI
1980 yılında ailesiyle birlikte kamp yapan bir çocuk, Cooper’ın atladığı bölge yakınlarında bulunan Columbia Nehri kıyısında gömülü 5 bin 800 dolar buldu. Banknotların üzerindeki seri numaraların Cooper’a teslim edilen paralar ortaya çıktı. Bölgede yapılan aramalarda başka bir şey bulunamayınca aramalar sonlandırıldı. Uzun yıllar kadar devam eden soruşturma, 2016 yılında dosyanın kapatılmasıyla çözümsüz olarak kaldı. Ancak daha sonra basına konuşan bazı eski FBI görevlileri soruşturmanın gizli olarak yürütülmeye devam ettiğini iddia etti.
Yaşanan olay basına yansıdığında gazeteciler hava korsanının adını yanlış anlayınca Dan Cooper olarak anılan hava korsanının adı D.B Cooper olarak anılmaya başladı ve bu durum ilerleyen yıllarda bir alışkanlık haline gelerek tüm olayın ‘D.B Cooper vakası’ olarak anılmasına sebep oldu.
Olayın ardından öncelikle Boeing 727 tipi uçaklara yönelik uçak kaçırma eylemlerinde artış yaşandı. Yetkililer bu duruma önlem almak için uçağın arka tarafında bulunan kapıda bazı düzenlemeler yaptı ve kapının uçuş sırasında açılmasını imkansız hale getirdi. Düzenlemelerin ardından uçağın arkasındaki kapı ‘Cooper Door’ (Cooper Kapısı) olarak adlandırılmaya başlandı. Yine korsanlık vakalarının artış göstermesi sebebiyle havalimanlarında yolcuların bavullarının kontrol edilmesi uygulamasına geçildi.